Uzay

Büyük Keşif: 23 Yıllık Veride Dokuzuncu Gezegen'e Ait İzler Bulundu

Güneş Sistemi’nin sınırlarında saklanan gizemli Dokuzuncu Gezegen’in varlığına dair şimdiye kadarki en güçlü kanıt, 23 yıl arayla toplanan uydu verilerinde ortaya çıktı.

Gökbilimciler, Güneş Sistemi'nin dış bölgelerinde uzun süredir var olduğu düşünülen ve "Dokuzuncu Gezegen" olarak anılan gizemli bir gökcismiyle ilgili şimdiye kadarki en somut bulguyu elde etti. Yeni çalışma, NASA’nın 1983 yılında fırlattığı Infrared Astronomical Satellite (IRAS) ve Japonya’nın 2006-2011 yılları arasında faaliyet gösteren AKARI uydularından elde edilen kızılötesi verilerin karşılaştırılmasıyla bu keşfi mümkün kıldı.

Neptün Büyüklüğünde, Uzak ve Soğuk Bir Gezegen Olabilir

Tayvan’daki Ulusal Tsing Hua Üniversitesi’nden gökbilimci Terry Long Phan liderliğindeki ekip, IRAS ve AKARI verilerinde konum değiştiren bir cisme rastladı. Bu hareket, 23 yıllık zaman dilimi içinde Neptün büyüklüğünde ve Güneş’ten yüzlerce astronomik birim (AU) uzaklıkta bulunan bir gezegenin yörünge hareketine uyuyor. Cisim, IRAS verilerinde tek bir noktada tespit edilirken, AKARI’nin 2006’daki gözlemlerinde yaklaşık 47,4 yay dakikası yer değiştirmişti.

Bu hareket, teorik olarak Dokuzuncu Gezegen’in 23 yıl içinde kaydetmesi beklenen yörüngeye tam anlamıyla uyuyor. Ancak bu potansiyel gezegenin kimliğinin kesin olarak doğrulanabilmesi için yeni teleskop gözlemlerine ihtiyaç duyuluyor.

Paralaks Etkisi ve Titiz Veri Analizi

Gökbilimciler, paralaks etkisini ortadan kaldırmak için her yıl aynı tarihlerde alınan AKARI görüntülerini karşılaştırarak adayın gökyüzündeki gerçek hareketini izlemeyi başardı. Ayrıca hızlı hareket eden ve Dünya’ya yakın olabilecek nesneleri eleyerek, sadece çok uzak ve yavaş hareket eden cisimlere odaklandılar. Bu analiz, onları sadece bir tek adaya yönlendirdi.

Dev Teleskoplar Devreye Girebilir

Phan, bu gizemli cismin daha net gözlemlenebilmesi için büyük çaplı optik teleskoplarla uzun pozlamalı takip gözlemlerine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Önerilen teleskoplar arasında, Şili'deki Blanco 4 metrelik teleskop üzerine yerleştirilen Dark Energy Camera (DECam) da yer alıyor. Gökbilimciler, bu takip gözlemlerinin yaklaşık 3 derece karelik bir gökyüzü alanını kapsaması gerektiğini söylüyor.

Beklenenden Büyük: Neptün’den de Büyük Olabilir

İlk başta süper Dünya büyüklüğünde bir gezegen aranırken, tespit edilen cismin Neptün'den bile büyük olabileceği öne sürüldü. Phan, IRAS ve AKARI verilerindeki parlaklığa bakıldığında, bu olasılığın göz ardı edilemeyeceğini vurguluyor.

NASA’nın daha önceki WISE (Wide-field Infrared Survey Explorer) görevi, 256.000 AU'ya kadar Jüpiter büyüklüğünde, 10.000 AU'ya kadar ise Satürn büyüklüğünde gezegenlerin olmadığını doğrulamıştı. Ancak Neptün büyüklüğündeki bir gezegen hâlâ bu taramaların dışında kalmış olabilir.

Kökeni Hakkında İki Olası Senaryo

Phan’a göre bu gezegen, Güneş Sistemi'nin erken dönemlerinde Jüpiter, Satürn, Uranüs ya da Neptün gibi dev gezegenlerin yerçekimi etkisiyle dışarı savrulmuş olabilir. Alternatif olarak, başka bir yıldız sisteminden kopup Güneş’in çekimine kapılan bir “haydut gezegen” olması da ihtimaller arasında.

Önceki Adaylardan Daha Güçlü Bir Kanıt

Bu keşif, 2021 yılında Imperial College London’dan Michael Rowan-Robinson’ın IRAS verilerinde tespit ettiğini öne sürdüğü gezegen adayına kıyasla daha sağlam temellere dayanıyor. Çünkü bu kez hem IRAS hem de AKARI verilerinde aynı cisim görüldü. Önceki adayda ise yalnızca IRAS verisi kullanılmış ve daha sonra bu tespit doğrulanamamıştı.

Güneş Sistemi’nin Gizemleri Aydınlanıyor

Eğer bu yeni gezegen adayı doğrulanırsa, Güneş Sistemi'nde keşfedilen en uzak ve en gizemli cisimlerden biri olacak. Şu anki hesaplamalara göre Güneş’ten uzaklığı 280 AU ile 1.120 AU arasında değişiyor — yani Neptün’ün 30 AU’luk yörüngesinin çok daha ötesinde.