Apple, kullanıcı dostu arayüzü ve güçlü ekosistemiyle bilinse de, son dönemde mahkeme salonlarında adından pek de olumlu bir şekilde söz ettiriyor. Teknoloji devi, dijital depolama alanı pazarında rekabeti engelleyerek kullanıcıları iCloud hizmetine yönlendirmekle suçlanıyor. Bu iddialar kapsamında 2024 yılında açılan toplu dava, mahkeme tarafından ilk etapta reddedilmişti. Ancak kullanıcıların geri adım atmaması sonuç verdi: Yenilenen dava, eklenen güçlü argümanlarla birlikte yeniden gündeme geldi.

iCloud'a Mecbur Bırakıldıklarını Söylüyorlar

Davanın merkezindeki iddia oldukça çarpıcı: Apple, iPhone kullanıcılarının verilerini ve cihaz ayarlarını yalnızca iCloud aracılığıyla yedeklemelerine izin vererek, piyasadaki diğer bulut hizmetlerini devre dışı bırakıyor. Bu durumun, ABD antitröst yasalarını ihlal ettiği öne sürülüyor. Çünkü kullanıcıların, örneğin Google Drive ya da Dropbox gibi alternatif servisleri kullanarak cihazlarının tam yedeğini almaları teknik olarak mümkün değil.

Üstelik Apple, yeni bir iPhone’u sıfırdan yüklemek ya da eski bir cihazı geri yüklemek isteyen kullanıcıların belirli sistem dosyalarını yalnızca iCloud üzerinden elde edebilmesini sağlıyor. Yani kullanıcı, başka bir servisi tercih etmek istese bile, Apple’ın sistemindeki kapalı yapılar buna izin vermiyor.

5 GB Ücretsiz Depolama Yetersiz Kalıyor

Apple, her kullanıcıya yalnızca 5 GB’lık ücretsiz iCloud depolama alanı sunuyor. Ancak iPhone’ların günümüzde çektiği yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, 4K videolar, uygulama verileri ve sistem ayarları düşünüldüğünde bu alan kısa sürede doluyor. Kullanıcıların çoğu, 2,99 dolar ve üzeri ücretlerle sunulan iCloud planlarına yönelmek zorunda kalıyor.

Davacı taraf, bu modelin bilinçli olarak tasarlandığını savunuyor. Apple’ın, kullanıcıları alternatifsiz bırakarak ödeme yapmaya zorladığı ve dijital depolama alanında rekabeti dışladığı öne sürülüyor.

Apple Suçlamaları Reddediyor

Apple ise iddiaları kesin bir dille reddediyor. Şirket, veri güvenliği ve kullanıcı gizliliğini gerekçe göstererek, yalnızca iCloud üzerinden yedekleme yapılmasının bir tercih değil, güvenlik odaklı bir zorunluluk olduğunu belirtiyor.

Bir ChatGPT Sorgusu Ne Kadar Enerji Tüketiyor? OpenAI CEO'su Yanıtladı
Bir ChatGPT Sorgusu Ne Kadar Enerji Tüketiyor? OpenAI CEO'su Yanıtladı
İçeriği Görüntüle

Bununla birlikte Apple, davanın “zamansız” olduğunu da savunarak, antitröst yasaları çerçevesinde sürecin zaman aşımına uğradığını öne sürüyor. ABD’de bu tür davaların değerlendirilebilmesi için genellikle 4 yıllık bir zaman dilimi esas alınıyor.

On Milyonlarca Kullanıcıyı Temsil Etmeyi Hedefliyorlar

Davacıların avukatları, iCloud için ödeme yapmış on milyonlarca Amerikalı kullanıcı adına hareket ettiklerini söylüyor. Hedefleri, bu kullanıcıların oluşturduğu ulusal çapta bir grup davası (class action lawsuit) başlatmak. Eğer bu girişim başarıya ulaşırsa, dava Apple için yalnızca maddi değil, itibar anlamında da ciddi sonuçlar doğurabilir.

Yenilenen dava dosyasında ayrıca şu iddia da yer alıyor: Bazı kullanıcı dosyaları, iCloud kullanılmazsa Apple cihazlarının tam olarak geri yüklenememesine neden oluyor. Bu da, Apple’ın kullanıcıları kendi platformuna bağlı kalmaya mecbur ettiği iddiasını daha da güçlendiriyor.

Sonuç: Mahkemede Yeni Bir Cephe Açılıyor

Apple’ın iCloud stratejisi, yıllardır kullanıcılar arasında tartışma konusu. Ancak bu kez iş mahkeme salonuna taşındı ve Apple, dijital depolama hizmetlerinde rekabeti kısıtladığı gerekçesiyle yeniden masaya çağrıldı. Davanın sonucu, sadece Apple’ın değil, tüm teknoloji devlerinin sunduğu kapalı sistemlerin geleceğini şekillendirebilir.

Apple’ın iCloud politikası yasal mı, yoksa tüketici özgürlüğünü sınırlayan bir ticari tuzak mı? Bu sorunun cevabı, önümüzdeki süreçte mahkemede verilecek kararlarla netleşecek.