Apple’ın Yazılım Mühendisliğinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Craig Federighi, geçtiğimiz günlerde YouTuber Rafael Zeier’e verdiği röportajda Apple ekosisteminin en çok tartışılan konularından birine açıklık getirdi: iPad’e macOS gelecek mi?
Cevabı kısa ve netti: Hayır, gelmeyecek.
Ancak bu cevap, sadece teknik bir karar değil. Federighi’ye göre, bu stratejik bir tercih. Çünkü Apple, iPad’i yalnızca güçlü bir cihaz değil; aynı zamanda her yaştan insanın rahatça kullanabileceği en sezgisel dokunmatik bilgisayar haline getirmek istiyor.
Federighi, iPad'in DNA’sının dokunmatik kullanım üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Mac’ler ve iPad’ler artık aynı Apple Silicon çiplerini kullanıyor olsalar da, bu durum her iki cihazın aynı işletim sistemini çalıştırması gerektiği anlamına gelmiyor.
"Mac, fare ve klavyeyle çalışan en iyi bilgisayardır; iPad ise dokunma deneyimi için en iyi cihazdır," diyor Federighi. Ve bu farkın, ürünlerin evriminde korunması gerektiğini düşünüyor.
macOS’un sunduğu çok katmanlı yapı, pencereler arası geçiş, sistem ayarlarının derinliği ve masaüstü uygulamalarının karmaşıklığı, iPad’in erişilebilirliğini gölgede bırakabilir. Apple ise iPad’i sadece bir "dizüstü alternatifi" değil, başlı başına kullanıcı dostu bir cihaz olarak konumlandırmak istiyor.
iPadOS 26: Mac Benzeri Ama Hala iPad
Apple’ın kısa süre önce tanıttığı iPadOS 26, bu stratejinin ne kadar bilinçli yürütüldüğünü açıkça gösteriyor. Yeni işletim sistemi, “Liquid Glass” adı verilen modern arayüz tasarımıyla birlikte geliyor. Ancak bununla yetinmeyen Apple, aynı zamanda esnek pencere yönetimi, yüzen menü çubuğu ve gelişmiş klavye kısayolları gibi üretkenlik araçlarını da sisteme dahil etti.
Tüm bu özellikler, iPad’i ileri düzey kullanıcılar için daha çekici bir hale getiriyor. Ancak bu, onun bir Mac olmaya çalıştığı anlamına gelmiyor. Çünkü iPad hâlâ bir dokunmatik cihaz — ve öyle kalacak.
İşin teknik kısmı aslında basit: Bugünkü Apple Silicon çipleri sayesinde bir iPad, macOS’u rahatlıkla çalıştırabilecek kapasitede. Yani bir engel donanımsal değil, tamamen stratejik.
Ancak Apple’ın bunu yapmaması yalnızca kullanıcı deneyimiyle ilgili değil. Aynı zamanda ticari dengeyle de ilgili. Cupertino merkezli şirket, Mac ve iPad satışlarını farklı kulvarlarda yürütüyor. Her iki ürün grubunun ayrı ayrı kendi kimlikleri ve kullanıcı kitleleri var. Bu çizginin bulanıklaşması, şirketin milyarlarca dolarlık gelir modelini riske atabilir.
Zaten Apple’ın 2025’in ikinci çeyreğinde açıkladığı finansal raporlar, iPad’in hala dünyanın en çok satan tablet serisi olduğunu ortaya koyuyor. Sadece bu çeyrekte 6,4 milyar dolarlık bir gelir elde edilmiş durumda. Bu tablo göz önüne alındığında, Apple’ın iki platformu birleştirerek hem kullanıcıları kararsızlığa sürüklemesi hem de kendi kazanç dengesini bozması beklenemez.
Apple’ın Geleceği: İki Farklı Dünya, Bir Ekosistem
Federighi'nin mesajı açık: iPad ile Mac iki farklı dünya ve bu dünyalar birbirine yaklaşabilir ama asla aynı noktada buluşmamalı. Apple, iPadOS ve macOS platformlarını birleştirmek yerine, her birini kendi kategorisinde daha yetenekli hale getirme yolunu seçiyor.
Bu da demek oluyor ki yakın gelecekte iPad’inizde Final Cut Pro’yu açabilecek, esnek pencere sistemlerinde çalışabilecek, klavye ve fare ile üretkenliğinizi artırabileceksiniz. Ama iPad’inizde macOS’u göremeyeceksiniz.
Çünkü Apple’a göre, dokunmak başka bir şeydir, tıklamak ise tamamen başka bir deneyim. Ve bu farkı korumak, hem kullanıcı hem de Apple için büyük önem taşıyor.